23 Mart 2012 Cuma

Zeytin Uzatılan Düşmanın Son Dalı

Klaket.
La yemişim hiyerarşisini.
Baksana üzerime geliyorlar,
hadi oğlum saldır dali.

Köpek, dağlar ve kadın.
Essahtan bu salvador deli.

Satır satır sinsin,
Ateş atlar sinsin.
Newroz geldi yine
Zerdüştler sinsin.

Türkler atlar sinsin
Kürtler atlar sinsin
Ateş söner sinsin
E bırakında sönsün.

Ateş söndü sinsin
Ulan zerdüşt sensin
Akan kanlar sinsin
La bırakın da dinsin.

22 Mart 2012 Perşembe

Minimalist Dualar

Çok hızlı oluyor herşey. Yetişemiyorum.
Aramızda üçyüz kilometre var.
-Nefes nefeseyim.
-Daha dün yanımdaydın.

Oturdum istasyonda bi banka. Gelen her trenden senin inişini hayal ettim. Sağa sola şaşkın bakışmalarını, göz göze gelmemizi, benim ayağa kalkmamı ve valizini elinden düşürüşünü.
Evet antiklişeciyim ama bu gün,
biraz daha az.

Sence ne olabilir ki?
İmkansız biraz zamanımı alırdı eskiden. Çünkü artık yaşlandım galiba. Olmuyor. Birşeyler sinmiyor. Heralde üçyüz kilometre daha gideceğim.

Sana beyaz çok yakışıyor. Artık farklı istasyonlarda farklı montlar giymelisin. Galiba inadı bırakıp söylemek gerek:
"Montun beyazı en çok sana yakışıyor."

Avuttum kendimi.
Haklı olarak,
Yoksa inan çıldırabilirdim.
Tamam, tamam!
Sensin.
Benim suçlu, evet!
Aylin, biraz daha konuşursan Allah ya sana verecek ya bana.
N'olur bırak da azap çeksin vicdanım.

-Masum göstersene bana.
Al yine yine avuttum kendimi
Durduracak değilim.

Yorgun ve bitkin üçyüz kilometre,
Alırım Allah büyüktür elbet.

21 Mart 2012 Çarşamba

Dava - Adam - Hayat


  Hayatın ancak bir gaye, bir ülkü, bir amaç ve bir dava doğrultusunda gerçek değerini bulması umulabilir. Anlık hazlara dayanan bir yaşamın bize gerçek huzuru sağlaması düşünülemez.
  Kanımca bize gerçek huzuru sağlayacak gayeler ise yeri geldiğinde uğrunda hayatların, rahatların feda edildiği; acıların ve çilelerin çekilebildiği gayeler, davalardır.
  Bu milletin amaçsızlığını kendine derd edinenlerden olan ve bence büyük bir davanın müdavimi olan bir büyük zat-ı muhteremin şu :
 " ...Kar kış demez irkilmez, üzülmez, acı duymaz.
Mevsim bütün ömrünce ılık gölgeli bir yaz...
En sarp uçurumlar gelip etrafını sarsa,
Ay batsa güneş sönse, ufuklar da kararsa,
Gökler yıkılıp çökse , yolundan yine dönmez. " şiiri sanıyorum ki bu dava, gaye (ya da bu anlamı ihtiva eden bilumum kelimeler) konusundaki arayışımızda bizlere gerçek bir dava adamı profili çizecek ve kendisiyle hayatımızı şekillendireceğimiz bir gayemizin olmasını sağlayarak hayatımızı "gerçekten yaşanmış ve değerli" kılacaktır sanıyorum.

20 Mart 2012 Salı

ÖSEYEMESEDEBENYERİM

Bir andı sanki. Silik, rüya gibi biraz.. Camı açtığımda ilk karşılaştığım egzoz kokusuydu. Çünkü otoyollar egzoz kokar.
Herhangi bir ruh halinin olmadığını düşün, boşluktasın sanki -ve boşluk sonsuzluktur anımsa- . Bir ana sığmıştı tüm gördüklerim. Gördüklerimi uzun süre de görsem benim için değişen birşey yoktu değil mi?

Ve yalnızdın gerçekten de, çok mutlu olmayı düşlesen de. Hayal ettim ardından; beni arabalarıyla rahatsız eden insanlar kim, nereye gidiyorlar, neden gidiyorlar? Onlar beni bilmiyorlardı ama ben onların hayatlarını kurgulamaya çalışıyordum. Çok garip..

Her sabah bankanın dibinde önünde bir tartı ve bir kola şişesi su bulunan adam yerinde olmadığında bile endişeleniyordum. Dediklerimi anlamanı beklemiyordum. Çünkü bunları yalnızca ben yaşıyordum. Bu sana son elvedam ve ilk merhabam olacak..

Kırılmanı istemem, ben yola çıkıyorum, sen kendine iyi bak.

Bu arada çok saçma bu yazı.

10 Mart 2012 Cumartesi

Adsız

____________________________________________________________

Yarım kalmış bir sevdanın hazin öyküsünü yazmaktayım. Ellerim hala titriyor. Yüreğim biraz puslu. Evet nereden başlasam bilmiyorum diye başlarlar ya hani, işte ben de öyle başlıyorum. Bilmiyorum.. Biliyorum ama susmaktayım. Bu hazin öyküye mutlu bir son aramaktayım ama olamıyor. Nefes alır gibiyim, gerçi o da biraz acıtıyor.

__________

Umutlarım patlıyor!

__________

"Bir erkeğin hayatında ses etmeyip pes ettiği anlar vardır." Bu anları anlamaktayım. Ve yine buruk ritimler tutan kalbime inat hala seni sevdiğimi zannetmekteyim.

__________

Ama gideyim. Gideyim de bir adı olsun bu sessiz vedanın. O an ılık bir rüzgar essin içime. Üşüyeyim sanki titrercesine.Yağmur yağsın yine, hüzünleneyim. Bulutlar boşalsın gözlerim dolsun. Ne seni özlesin hasretim, ne de beni közlesin kasvetin. Uğrunda ölünce içeceksem şehadet şerbetin, sana tek bir söz düşer; afiyet olsun.
__________
Olsun. Solsun. Yeter ki senin canın sağolsun. Fakat asilce bir veda olsun. Ve dağ olsun yangınlarım. Donsun umutlarım. Yine olsun. Yine solsun.

__________

Anladım. Anladım olamayacak. Öyleyse olmayacak bütün dualara gelsin; amin. V'elhamdülillah.
___________________________________________________________

Yağmur Yağsın Yine, Hüzünleneyim


________________________________________________________

Yarım kalmış bir sevdanın hazin öyküsünü yazmaktayım. Ellerim hala titriyor. Yüreğim biraz puslu. Evet nereden başlasam bilmiyorum diye başlarlar ya hani, işte ben de öyle başlıyorum. Bilmiyorum.. Biliyorum ama susmaktayım. Bu hazin öyküye mutlu bir son aramaktayım ama olamıyor. Nefes alır gibiyim, gerçi o da biraz acıtıyor.



Umutlarım patlıyor!


"Bir erkeğin hayatında ses etmeyip pes ettiği anlar vardır." Bu anları anlamaktayım. Ve yine buruk ritimler tutan kalbime inat hala seni sevdiğimi zannetmekteyim.

Ama gideyim. Gideyim de bir adı olsun bu sessiz vedanın. O an ılık bir rüzgar essin içime. Üşüyeyim sanki titrercesine.Yağmur yağsın yine, hüzünleneyim. Bulutlar boşalsın gözlerim dolsun. Ne seni özlesin hasretim, ne de beni közlesin kasvetin. Uğrunda ölünce içeceksem şehadet şerbetin, sana tek bir söz düşer; afiyet olsun.

Olsun. Solsun. Yeter ki senin canın sağolsun. Fakat asilce bir veda olsun. Ve dağ olsun yangınlarım. Donsun umutlarım. Yine olsun. Yine solsun.

Anladım. Anladım olamayacak. Öyleyse olmayacak bütün dualara gelsin; amin. V'elhamdülillah.
________________________________________________________