Bu kentin ne mahallesindeki telaşı unutabilirsin , ne de sokaklarındaki sessizliği.
Duvarlar, çatılar , boyumu aşan minareler.Biri günahlarımı , diğeri sevaplarımı semaya bildirmek için uzayan minareler. Kalabalık caddelerden hızla geçip sapıverdim sahaflar çarşısına. Her adımda belirginleşen kitap kokusu... Şüphesiz kentin en huzur dolu yeriydi burası. Her kitapta farklı hayatlara tanık olmak varken , caddeleri süsleyen vitrinlerle aşina olan insanlara üzülüyorum şimdi.
Öyle bir yer var ki düşündüğüm , düşündüğüm yer. Burası gibi , ama daha ılık havası. Daha da dolu sahaflar çarşısı!