18 Şubat 2012 Cumartesi

Galiba Gitmem Gerek



Ziyaretin kısası makbuldü elbet. Saat on iki gibiydi. İçim kararmaya başlarken güneş zirvesine ulaşmakta ısrarlıydı. Biraz soğuktu. Bir yandan bastığım karların çığlığını hissederken diğer yandan mezar taşlarını okuyarak ilerliyordum. Geriliyordum elbet. Sorular soruyordum ama hep ölümlü cevaplar alıyordum. Galiba gitmem gerek.
___
Kafama düşüp eriyen kar taneleri, havanın soğumasıyla saçımı dondurmuştu. Ağzımdan çıkışını zevkle seyrettiğim nefesimi kaybeden soğuk havaya ısınıyordum. Önceki gün bir arkadaşımla arayı açmıştım. Ondan soğumuştum. Üşüyordum. Kaygan yolda birbirine çarpmak üzere olan iki aracı gördüm. Kazaya bıraktığım namazlarımın arttığını hatırladım. Eve geldim. İlk yaptığım şey hissetmekte zorluk çektiğim parmaklarımı soba borusuna yapıştırmak oldu. Öyle ki; borunun sıcaklığını da hissetmiyordum.Sızlayarak ısınmaya başladılar.Üzerimden sobaya düşen her damla o hoş sesi fısıldıyordu kulaklarıma. Henüz odada başka bir ses mevcut değildi. Sonra birisinin bana 'geldik' diye seslendiğini duydum. Gözümü açtığımda otobüsün durduğunu fark ettim. Otobüsten inen en son yolcu olmuştum. Yorgundum. Eve vardığımda kısa bir karşılamanın ardından kalorifere sırtımı yasladım. Öylece uyuya kalmışım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Allah razı olsun.