3 Ağustos 2011 Çarşamba

Sürur-u Firari

başın hicretini ayaklar eder
ben yürürüm
ve topuklarımda acziyet biter


gökyüzü duvarın ardına saklanır
kaldırım taşları süslenir
kiraz ağacını kaçırır bir kuş
bulutlar heyecanlanır
göz göze geldikçe
donarlar
güneş kulağıma fısıldar
bağırsam ki duyulmaz
rüzgar bir kulağımdan girer
bir kulağımdan çıkar


bilek güreşleri yapılır tel tel
buhar postaları yerini bulur
sahteler sahtelenir
kişiler kişilenir


ben yine üflerim kanımla beraber
karıncalar bu mevsimde vahşidir
ben yürürüm
topuklarımda mazlum sesleri.


[28/06/2011]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Allah razı olsun.